Tuz, doğada deniz suyunda, gölde ve kaynak sularında çözünen ve yeraltında kaya şeklinde bulunan bir maddedir. Kimyasal olarak asitlerdeki hidrojen atomunun ayrılıp baz ile yer değiştirmesiyle oluşur. Tatlandırıcı olarak kullanılan mineral tuzlar kimyada " halid grubu" olarak bilinir ve bu grubun en bilineni kaya tuzu anlamına gelen " halit" tir.
Tuzun kullanım alanları oldukça fazladır. Tuzun öncelikli kullanımı besin maddesi olmasıdır. Tuz, insanlar ve hayvanlar için gerekli bir besindir. İnsanların fizyolojik tuz ihtiyaçları yaşa, cinsiyete, kiloya, güç tüketimine, yaşadıkları yerin coğrafi özelliklerine ve beslenme rejimlerine göre değişiklik göstermektedir. Bir yetişkin yılda ortalama 3 ila 12 kilo tuz almalıdır. Farklı şekillerde temin edilir ve günlük ortalama 20 gramdır. Tuz eksikliği iştah ve kilo kaybına, kramplara, mide bulantısına ve uyuşukluğa neden olur. Yüksek Miktarda tuz eksikliği damar rahatsızlıklarına ve ölüme yol açmaktadır. İnsanlar gibi otçul hayvanlar da fizyolojik yapıları nedeniyle tuza ihtiyaç duyarlar. Ölçülü olarak verilen tuz, hayvanların süt verimi, yünün güzelliği, sağlığı ve etlerinin lezzeti için önemlidir.
Soğutucuların olmadığı dönemlerde tuzun yiyecekleri koruma özelliğinden yararlanılmıştır. Tuz; tuzlama, salamura gibi tüm farklı depolama yöntemlerinde kullanılır. Tuz, peynir yapımı, zeytincilik ve balıkçılık gibi gıdaya dayalı birçok endüstride kullanılmaktadır.
Zeytin yetiştiriciliğinde ve zeytinyağı üretiminde çok miktarda tuz kullanılmaktadır. Öyle ki zeytinin az olduğu yıllarda tuzdan elde edilen gelir azalmaktadır. Tuz, hem sofralık yağın hem de zeytinyağının çürümeye karşı korunmasına yardımcı olur. Zeytinyağı üretiminde zeytin, su veya hayvanlarla çalışan zeytinyağı fabrikalarında öğütülür. Bununla birlikte, akarsu değirmenlerinin işlevi büyük ölçüde akarsuların su seviyelerine bağlıdır. Değirmenlerin iklim koşulları nedeniyle geç çalışmaya başladığı bazı yerlerde ürünü korumak için tuzlama yapılır. Tuzlama yağın kalitesini büyük ölçüde düşürür. Tuzlu zeytinlerden, zeytinyağının üretildiği Midilli adasında, bir avuç zeytini korumak için elli gram tuz gerekir.
Tuzun bir diğer kullanım alanı ise balıkçılıktır. Balıkların tuzlanmasında tuz kullanılır. Düyun-ı Umumiye yönetimi, bu alanda tuz kullanımını endüstriyel üretime dönüştürmek ve aynı zamanda balıkçılık ve tuz gelirlerini artırmak amacıyla 1990'lı yıllarda M.de Bellesme adlı bir balıkçılık uzmanının Osmanlı Devleti'ne getirilmesini sağlanmış ve araştırmalar yaptırılmıştır. Ancak, bu uzmanın önerileri uygulanamadı. Ayrıca eski balıkhane müdürü Karekin Devecioğlu'nun Balık ve Balıkçılık adlı eserleri de idare tarafından Türkçe ve Fransızca olarak yayımlanmıştır.
Sabun yapımında da tuz kullanılır. Sabun yapımında kullanılan temel bileşenler zeytinyağı, su, sodyum karbonat, kostik soda ve tuzdan oluşur. Tuz, sabun çözeltisinin hızlanmasını sağlar. Osmanlı İmparatorluğu'nda sabunun en önemli hammaddesi zeytinyağı olarak kabul edilmişti, aslında 20. yüzyılın başlarına kadar zeytinyağı dışındaki yağların sabun yapımına uygun olmadığına dair bir inanç vardı. Bu nedenle zeytincilik yapılan bölgelerde sabunhaneler kurulmuştur. Sabunhanelerin kurulduğu yerlerde zeytin yetiştirmenin yanı sıra tuz üretiminin de yapıldığı dikkat çekmektedir.
Osmanlı Devleti’nde, tarımda tuz kullanımı yaygın olmasa da Aşkale ve civarındaki düz damlı toprak evlerin çatılarında yabancı otların büyümesini ve su girmesini önlemek için tuz kullanılmıştır. Tuz ayrıca dericilik ve bakırcılıkta da kullanılır. Dericilikte, ham deriyi tuzlar ve deride yaşayan organizmaların çoğalarak deriyi parçalamasını engeller.
Tuz, Türkler tarafından yüzyıllardır ilaç olarak da kullanılmıştır. Tuzun ciltteki ağrı ve sızıları giderdiğine ve kanı durdurduğuna inanılır. Ayrıca çeşitli cilt hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır.
Sanayi Devrimi ile birlikte tuz, insanlık için gerekli bir hammadde ve aynı zamanda temel bir besin maddesi haline gelmiştir. Osmanlı Devleti’nde kimya sanayisinin gelişmemiş olması nedeniyle tuzun temel gıda ve koruyucu olarak kullanımı devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nde kimya endüstrisinde tuzun kullanımına ilişkin çalışmalara 20. yüzyılın başlarında rastlanır. Örneğin; 1901'de Midilli'de soda fabrikası açmak için birkaç girişimde bulunuldu; Düyun-ı Umumiye yönetimi, Midilli tuz fabrikasından iki para karşılığında tesise tuz vermeyi kabul etti.
7/24 Ücretsiz Sevkiyat Hizmeti - İstenilen Yere Taşıma - Hizmet ve Kalitede En İyisi.
HEMEN ARA GETİRELİM.
0216 364 22 10